Mevlana şöyle der;
“İnsan her nefeste yeni birisi olur ve her nefeste içini doldurduğunuz kelimelerle bilmediğimiz bir aleme yolculuk eder, sonra da oradan hediyelerle geri döner.”
Çoğu zaman farketmesek de söylediğimiz her söz bize bir şekilde geri dönüyor ve kendimizi bir kısır döngünün içinde bulmamız kaçınılmaz oluyor.
Hayatta karşılaştığımız sonuçlara rağmen söylediğimiz sözlerin ne kadar etkili olduğunu görmüyoruz. Sözler bizi güldürebilir, bizi mutlu edebilir, heyecanlandırabilir, neşelendirebilir. Aynı zamanda sözler hüzünlendirebilir, ağlatabilir, bizi sevdiklerimizden ayırabilir, ilişkilerimizi mahvedebilir, hatta savaş bile çıkarabilir.
Peki söylediğimiz sözler yaratıcı mı yoksa kısıtlayıcı mı?
Eğer sözler ilham veriyor, cesaretlendiriyor ve mutlu ediyorsa doğru yoldasınızdır. Fakat olumsuz
ifadelerden oluşuyorsa, yıkıcı ve moral bozuyorsa, o zaman sizi kısıtlıyordur. Ulaşmak istediğiniz şeye
gitmenizi engelliyordur.
Bu konuda değinmemiz gereken diğer nokta bilinçaltının anlayacağı dilden konuşmaktır. Bilinçaltının
anladığı ve anlamadığı bazı kavramlar var, öncelikle anlamadığı kavramlardan başlamak istiyorum.
- “İstiyorum”
Siz “istiyorum” dediğinizde bilinçaltınız bunu “Buyur, iste” olarak algılıyor ve bu talebinizi isteme
halinde tutuyor. Yani siz “ Zengin olmak istiyorum” derseniz hayatınız zengin olmayı istemekle
geçiyor.
- -se, -sa ekleri
Bu eklerle kurduğunuz cümleleri bilinçaltınız olumsuz kayıtlıyor.
Örneğin, “Piyangodan para çıkarsa,…” diye başlayan cümle kurduğunuzda iç sesiniz,
-Niye sana çıksın ki..
-Onca kişinin içinden sana mı çıkar?
- Sende şans olsa zaten.. gibi ifadelerle sizinle çatışmaya giriyor ve önerme hemen iptal oluyor.
- “Ama”
Sürekli olarak egoyu besleyen mazeret kültürü ifadesidir. “Yanlış anlama ama,…” diye başlıyorsa bir
cümle biliyoruz ki ama’dan sonra kesinlikle olumlu bir ifade gelmeyece ve aynı zamanda yanlış
anlayacağız. - “Yok”
Kıtlık bilinci çağrıcısıdır. Siz “yok” dediğiniz her defa daha büyük bir yokluğu kendinize çekersiniz.
Param yok.
Durumum yok.
İmkanım yok.
Gibi ifadelerden kaçının. - “Çalışmak”
Bilinçaltı “çalışmak” kelimesini anlamadığından söz konusu olan o şeyin yapılması gerekmediğini
varsayıyor. “Orada olmaya çalışacağım” dediğinizde, bilinçaltı orada olmanız gerekmediğini söylüyor
ve siz aslında orada olmayacaksınız. - Gelecek zaman eki -ecek, acak
Bilinçaltı sadece şimdiki zamanı anlıyor ve tanıyor. Bu yüzden gelecek zaman eki ile kurulmuş
cümleleri belirsiz olarak görüp ciddiye almıyor. Dolayısıyla talep havada kalıyor.
Şimdi gelelim sihirli kelimelere..
- Niyet ediyorum
İstediğiniz her ne varsa, dilediğiniz her ne varsa, “istiyorum” yerine “niyet ediyorum” dediğinizde
doğru sonuca ulaşırsınız.
- Şükrediyorum
Yaşanan veya yaşanmayan her şeye şükretmek yaşam enerjisini arttırır. - Biliyorum
Bilinçaltına niyet edilenin kabulünü sunar. Bilmediğiniz bir şey dahi olsa “ biliyorum, nasıl yapacağımı
biliyorum, nasıl bulacağımı biliyorum” dediğinizde bilinçaltınız bununla ilgili fırsatları size sunacaktır.
Benim en çok sevdiğim ve çok sık kullandığım bir kavramdır. - Şimdiki zaman eki “-yor”
Bilinçaltı sadece şimdiki zamanı tanıyor. Dün, bugün, yarın diye ayırım yapmıyor.
Bu sebeple şimdiki zaman ile söylediğiniz her cümle emir olarak kabul edip bununla ilgili yaratım
çalışmalarına başlıyor. - “Abrkadabra”
Ünlü sihirbaz Andrew Bennet’ ın merak edip araştırmasıyla ortaya çıkardığı bu sihirli sözcüğü iç sesin
haline getirdiğinde mucizeleri yaşayabilirsin.
Abrakadabra anlamı; konuşursam onu yaratırım.
Gün içinde ağzından çıkan kelimelere dikkat et. Olumsuz, yıkıcı veya kısıtlayıcı ifadeleri fark ettiğinde
“Abrakadabra! Ne konuşursam onu yaratırım.” diyerek kendine bir hatırlatmada bulunabilir, cümleyi
olumlu bitirebilir aynı zamanda farkındalığını arttırabilirsin.
Sözlerimizin inançlarımıza,
İnançlarımızın davranışlarımıza,
Davranışlarımızın yarattığımız gerçeklere dönüştüğünü,
Gerçeklerin hayatımız olduğunu hatırlayalım her zaman..
Sonsuz Sevgiyle
Yonca Malak
Leave a comment