“Para Bilinci” çalışmalarımda kişilerin daha çok paranın yetmediğinden, zamlardan, borçlardan, kartlardan, faturalardan, gelmeyen müşterilerden, azlıktan, yokluktan şikayetçi olduklarına şahit oluyorum. Farkettiğim şeylerden biri para konuşmayı sevmiyoruz. Bizi olumsuz etkileyen, hayatımızı olumsuz etkileyen her şeyi gönül rahatlığıyla söyleyebiliyoruz ancak eğer ki iyi bir kazanca sahipsek, farklı kaynaklardan para giriyorsa hayatlarımıza, yatırım kaynaklarımız çoğalıyorsa bunları asla kimseye anlatmıyoruz. Aksine hayatımızda her şey yolundaysa bile “param yok” diyerek mağduru oynamayı tercih ediyoruz. Ve bilmiyoruz ki biz her “yok” dediğimizde yokluk bilincine giriyor ve para akışımızı tıkıyoruz. Evren şakadan yalandan anlamaz. Biz ne söylüyorsak o her neyse ondan hayatınıza daha çok istediğimizi sanıyor. Yaptığımız yanlışlardan en önemlisi şikayetlere odaklanarak hayatımıza daha çok şikayet edeceğimiz durumlar, olaylar, kişiler çekmek.
Finansal realitenize baktığınızda negatif para akışı içerisinde misiniz pozitif para akışı içerisinde mi? Yani kazancınız mı daha fazla yoksa borcunuz mu? Eğer borçlarınız size gelen paralardan, nakitlerden daha çoksa parayı kullanmayla ilgili sıkıntılarınızın var olduğunu görebilirsiniz. Parayla ilgili sıkıntıların çoğu para hakkında doğru olmayan çok fazla şeyin size çocukluk döneminde öğretildiğindendir.
“Para tüm kötülüklerin anasıdır.
Para elin kiridir.
Para zor kazanılır.
Paranla övünme.
Borç yiğidin kamçısıdır.” buradaki örnekler gibi daha bir çok bilinçaltı negatif kodlarınız varsa sizin sınırlayan bakış açılarınızla arzuladığınız hayatı yaratmanız nasıl mümkün olabilir? Elbette hayır. Peki arzularımıza ve güçlü finansal bolluğa nasıl geçebiliriz, borçlarımızdan nasıl kurtulup paramızdan para yaratabiliriz?
Aslında para öyle olduğunu sandığınız, size öyle olduğu söylenen ya da size öğretilen şey değildir.
Bu efsaneleri ve yanlış kavramları açıp boşaltıp, farklı bakış açılarıyla oynayarak ve onları basit, pragmatik araçlarla birleştirerek parasal dünyanızdaki dinamik değişimi çok daha kolay ve yaratması oldukça neşeli hale getirebilirsiniz.
Evren bize katkıda bulunmayı arzular, peki biz ondan nasıl talep edeceğiz?
1.Niyetine gir
Parayı konuşmayı sevmiyoruz. Çoğunlukla parayla ilgili yargılarımız var. Ya da parayı sadece borçları hesaplama aracı olarak görüyoruz.
Peki hiç evrenden para talep ettiniz mi? En azından bunu denediniz mi?
Gerçekte her şey çok kolay ama bize bir şeyleriin çok zor olduğu öğretildi. Bu sebeple ilk öğrenmemiz gereken şey annemizden, babamızdan, öğretmenlerimizden, akrabalarımızdan ve komşularımızdan aldığımız bu öğretileri değiştirmek olmalıdır.
Paranın şimdi benim için ortaya çıkabilmesi için sınırsız yollar nelerdir?
Asla kabul etmediğim başka nereden para alıp kabul edebilirim?
Daha fazla para oluşturabilmemin sonsuz yöntemleri nelerdir?
Parayı kolaylıkla yönetmek için hangi bilinç, yapı ve enerji olabilirim?
Şimdi bu soruları sorarak evrenden talepte bulunmuş oluyoruz. Peki para sahibi olmaya gönüllü müsünüz?
2.Şimdi ikinci ve çok önemli maddedeyiz
Gerçekten para sahibi olmaya gönüllü müsünüz? Şöyle bir etrafımdaki
insanlara bakıyorum, paraya sahip olmayı sadece harcayabilmek için istiyorlar. Para sahibi olmak bu demek değildir. Birikim yapabilmek, hayatınızın büyümesine izin vermektir para sahibi olmak.
Şimdi tekrar sorun kendinize, “Para sahibi olmaya gönüllü müyüm?”
Olduğunuz her şey olmaya gönüllü olun. Gönüllü olduğunuz zaman
hayatınızda para dahil her şeyin enerjitik kaynağı olursunuz. Bu enerji
ilişkilerinize, sağlığınıza, ailenize, işinize ve tüm hayatınıza yansır.
Hayatınızda sınırsız para yaratabilecek bir potansiyele sahipsiniz.
Ancak hepimiz farklı para efsaneleriyle büyüdük. Buradaki yanlış
inanışları bilinçaltımızı boşaltarak ve yeni farklı pozitif bakış açıları
kazanarak, bu pozitif bakış açılarıyla oynayarak ve onları basit,
pragmatik araçlarla birleştirerek parasal dünyamızı çok daha kolay bir
şekilde neşeli hale getirebiliriz.
3.Mutlu olun
Şu an kazancınız her ne olursa olsun, hatta kazancınız olmasa, bir işiniz olmasa bile mutlu olun, neşeli olun. Her zaman, daha fazla paraya sahip olduğumuz zaman mutlu olunacağı kanısındaydık, öyle sanıyorduk.Ama aslında mutluysanız ve neşeliyseniz para size geliyor.
Hayatınız bir eğlence ya da parti olsaydı “para” gelmek ister miydi? Peki siz
para olsaydınız o eğlenceye katılmak ister miydiniz? Gerçekten eğlenceli olur muydu? Ya hemen şimdi size neşeyi getirecek şeyi yapmaya ve olmaya
başlasaydınız nasıl olurdu?
Parayı bir kağıt ya da metal olarak değil de bir insan olarak düşünün. Hatta para sizin en yakın arkadaşınız olsun. Onun hakkında olumsuz düşünüyor olumsuz konuşuyorsunuz. Onunla tokalaştıktan sonra ellerinizi yıkama isteği duyuyorsunuz, çünkü ondan iğreniyorsunuz. O arkadaşınız sizinle görüşmekten keyif alır mı? Hayır almaz. Hatta bir daha görüşmek dahi istemez. Işte her şey enerji diyoruz ya hani.
Para da enerji ve sizin onun hakkında düşündüğünüz, konuştuğunuz, hissettiğiniz herşeyin farkında. Siz kendinizi ne kadar mutlu hissederseniz para da size gelmeye sizin hayatınıza akmaya o kadar gönüllü olur.
4.Borçları değil kazançları düşünün
Bu alana girmeden önce farkında olmadan yaptığım hatalardan biriydi benim için de. Her ay oturup kredi kartlarımı, kredilerimi, taksitlerimi kuruşu kuruşuna hesaplar ve bana ne kadar para kalacağıyla ilgilenirdim.Sonra çekim yasasının ne denli mucizevi bir şey olduğunu öğrendikten sonra bir silkelendim ve kendime geldim.
O zamanlar borca odaklandıkça 6 ay sonra kredim bitiyor, 3 ay sonra taksidim bitiyor, 1 sene sonra kartımı kapatırım dedikçe borçlarımdan bir türlü kurtulamadım. Hatta artarak çoğaldı diyebilirim. Sonrasında borçlarım varken de rahat olmayı öğrendim.
“Nasıl olsa ödenecek, biliyorum” dedim ve mucizevi bir şekilde tüm borçlarım 3 ay gibi kısa bir sürede bitti.
Çoğu insan ‘Para sınırlı ve benim hakkıma düşen bu kadar.’ diye düşünerek
yeterinceden besleniyor. Ya aslında siz ne kadarına izin veriyorsanız hayatınıza o kadarı giriyorsa. Şimdi dışarıda yağmur yağdığını düşünün; eğer siz dışarı çıkıp avcunuzu yağmurla doldururusanız o kadar yağmura sahip olursunuz. Ama koskoca bir tekne ile dışarı çıkarsanız, işte zaman bir avuçtan çok daha fazlasını elde edersiniz.
5.İmajinasyon yapın
Bu yöntemi “The Secret” kitabında ilk kez okuduğumda çok saçma gelmişti
hatta inanamamıştım. Diyordu ki, “Eğer faturalarınızı banka çeki olarak gözünüzde canlandırıp, imajine ederseniz çok kısa süre içerisinde faturalarınız banka çeklerine dönüşecektir.” İnanmadım ama denemekten zarar gelmez diyerek gece başımı yastığa koyduğumda gözlerimi kapayıp bir deneyeyim dedim. Fakat ne fatura ne de banka çeki geldi gözümün önüne.Gözlerimi açıp marketlerden, mağazalardan yaptığım alışveriş fişlerini aramak için cüzdanımı, çantamı karıştırdım. Bulduğum birkaç alışveriş fişine şöyle bir açıp baktım. Sonra tekrar yatıp gözlerimi kapadım.
Şimdi sıra fişleri çek olarak görmeye geldi ve yine başarılı olamadım. Daha önce gerçekte hiç çek görmediğim için bilincim ikna olmuyordu. İnternetten araştırdım azıcık. Sonra tekrar gözlerimi kapadım fakat çek bana borcu hatırlatıyordu. Vazgeçtim bu sevdadan ve dedim ki eğer para istiyorsam para imajine etmeliyim. Bir bankaya ait mobil bankacılık hesabımı telefonumdan açıp 15.000 tl olduğunu imajine
ettim ve bunu kolaylıkla başardım. Dedim ki küçük rakamlarla başlayayım eğer gerçek olursa arttırırım. Ve birkaç ay içerisinde mucizevi bir şekilde gerçek oldu. Aynı banka hesabımda tam da niyetim doğrultusunda 15.000 tl oluşuverdi. Bir yandan keşke daha fazla isteseydim diyerek yaşadığım pişmanlık diğer yandan evrenden gelen bu paranın bende yarattığı mutluluk..
Burada sasdece denemekten bahsediyorum. Deneyin ve akışa bırakın.
Bakalım hayatınızda neler değişiyor, dönüşüyor olacak?
6.Kazandığınz paranın %10’unu bir kenara koyun.
Gerçekten para sahibi olmak istiyorsanız öncelikle kendinize izin verin.. izin verdiğinizde hayatınızda daha büyük bir finansal gelecek, daha fazla bolluk ve daha fazla zenginlik duygusu yaratabildiğinizi görebilirsiniz..
Her ay kazancınızdan %10 kenara koymalısınız. Bu parayı yağmurlu bir gün için değil, parasız kaldığınız zaman size zor durumdan kurtarması için değil, yaklaşan kredinizi ödemek için değil, bir arkadaşınızın düğününe altın yapmak için değil, yılbaşı hediyesi almak için değil, biriken borçlarınızı ödemek için değil…O parayı sadece ama sadece kendinizi onurlandırmak için kenara koyun. Kazancınızın %10’unu kenara ayırdığınızda, bunu kendinize hediye edersiniz. Bu sizin kendinize
ne kadar minnettar olduğunuzu gösterir. Burada dikkat etmeniz gereken, bunu ben size söylediğim için değil, kendiniz için yapın. Yoksa işe yaramaz.
%10 ayırmaya başladığınızda birkaç ay içinde paraya olan bakış açınız
değiştiğini farkedersiniz. Size tavsiyem bugün başlayın. Cüzdanınızda sadece 10 tl olsa bile hatta ödenecek bir sürü borçlarınız olsa bile. Eğer bunu yaparsanız, evren de size katkı olmaya başlar ve paranın nasıl kolaylıkla ortaya çıktığına şahit olursunuz.
7.Değerli eşyaları satın alın.
Gerçek değeri olan parçalar bir kez kullanıldıklarında değerini korur ve
arttırırlar. Her zaman bir başkasının bizi sevmesini, ilgi göstermesini, bizi
düşünmesini bekleriz ya hani, işte burada siz kendinize bir şeyler vereceksiniz ki karşı taraftan da onu görebilesiniz. Biriktirdiğiniz %10’larla değerli ve artan bir şey satın alın. Değerli bir takı olabilir, antika olabilir. Bunu yaptığınızda “Daima benim param var.” enerjisi yaratır ve enerjide kalmanızı sağlar. Çoğumuz değeri olmayan takıları sırf fiyatı uygun olduğu için alıp takıyoruz. Neden bunun yerine değerli olan
altın, gümüş takılar takıp para enerjisi olmuyoruz? Neden pırlantalar ve pahalı aksesuarlar takıp servet ve zenginlik enerjisi olmuyoruz?
Eğer şu an bunları alacak kadar paraya sahip değilseniz, olabildiğince pahalı, en lüks mağazalara, dükkanlara gidin, oradaki takıları deneyin, pahalı kıyafetleri deneyin, ayakkabıları deneyin ve asla sahip olamayacağınızı düşünmeyin. Gerçekten cebinizde oradaki tüm ürünleri alabilecek kadar paranız olduğunu hissedin. Bu şekilde servet almaya gönüllü olduğunuzu gösterir ve bu enerjiyi yayarsınız.
8.Vermeyi öğrenin.
Her an, her yerde verecek bir şeyler var. Bahşiş mesela. Bahşiş pintiliğinden kurtulun. Eğer zengin olmak istiyorsanız zengin gibi davranın. Mesela 500 TL’lik bir yemek yediniz, burada bırakmanız gereken bahşiş 75 TL’dir, 5 TL değil. Sırf bahşiş değil, mesela ailenizi, iş arkadaşlarınızı mutlu edecek küçük hediyeler alabilir, birlikte yediğiniz yemeği ısmarlayabilirsiniz. Bunu yaparken “Onlar bana sanki bu şekilde
sürpriz yapıyor mu sanki? Zaten hep ben ödüyorum, daha ne kadar sömürecekler acaba?” diye aklınızdan kötü düşünceler geçirmeyin. Herhangi bir yere ödeme yaptığınızda aklınızdan hemen şu cümleyi geçirin;
“Bu para bana artarak çoğalarak geri geliyor.”
”Bu para en az 100 katıyla bana geri geliyor.”
“Harcadığım 50 TL bana 5000 TL olaraj geliyor.”
Bir keresinde eğitimlerden birine katılmak için İstanbul’dan Ankara’ya uçak bileti alacaktım ve otobüs daha uygun tabii ki. Alsam mı almasam mı diye düşünürken dedim ki neden kendini uçağa değer görmüyorsun? Ve hemen uçak biletimi aldım. Ödemeyi yaptıktan sonra bu para bana aynı gün içinde 3 katı olarak geri geliyor dedim ve o gün yine çekim yasası mükemmel işledi. Uçak biletine ödediğim paranın tam 3 katı kadar para geldi…Bu olay benim çekim yasasına olan inancımı güçlendiren ilk olaydı.
9.Düzenli olun.
Temiz ve düzenli olun. Zengin insanların en önemili ortak özellikleri budur.
Evleri, arabaları tertemiz ve düzenlidir. Benzer enerjilerin birbirini çektiği süptil dünyada bolluk enerjisini çekmek için temiz enerji alanına sahip yerlerde yaşamak önemlidir. Evinizde, ofisinizde kullanmadığınız, işinize yaramayan her şeyden kurtulun. Öncelikle fazlalıklardan kurtulmakla başlayın. Eski ve değersiz her şeyden vazgeçin. Kullanmadığınız ve işinize yaramayan fakat başkalarının işine yarayabilecek eşyalarınızı onlara verebilirsiniz. Tıklım tıklım eşya kullanmayı bırakın… Eviniz, ofisiniz ferah olsun. Yine aynı örneği vereceğim para enerji değil de bir insan olsaydı, sizin en yakın arkadaşınız olsaydı. Pis ve dağınık evinize, ofisinize gelmek ister miydi ya da siz para olsaydınız pis ve dağınık birinin evine, ofisine
gitmekten keyif alır mıydınız? Hiç sanmıyorum. Bu yüzden her daim evimize misafir gelebilir gibi temiz ve düzenli olalım. Olalım ki para da buyursun gelsin. Dip not olarak dekorasyanda mor renk objeler kullanmanızı tavsiye ederim. Mor, para ve zenginlik titreşimi yayan güçlü bir enerjidir.
10.Minnettar olun
Hayatınızda bir şeyleri değiştirmek için en etkili ve sihirli araçlardan biri minnettar olmaktır. Eğer minnettar olabilirseniz yargılardan, sınırlamalardan uzaklaşır, bariyerlerinizi indirir ve dinamik bir biçimde bakış açınızı değiştirme gücüne de sahip olabilirsiniz Parayı alıp kabul ettiğinizde o andaki bakış açınız nedir? Hayatınıza giren her kuruş
için şükredip minnet duyuyor musunuz yoksa Neden bir türlü bana para gelmiyor Bu para çok az deyip yakınıyor musunuz?
Artık biraz daha farkında olarak paraya minnet duyun!
Parayı alıp kabul ettiğinizde, o anki bakış açınızı fark edin.
Kendiniz için minnet duyun.
Ya siz de kendinize karşı minnet duymaya gönüllü olsaydınız hayatınızda neler değişirdi?
İyi, kötü ve çirkin, yarattığınız her şey için şükredin. Eğer burada yargılama
yaparsanız, seçiminizin hediyesini göremezsiniz ve onun neden olduğu şu anda mevcut olan olasılıkları alıp kabul etmek için kendinize izin vermezsiniz.
Minnet zenginliktir ve şikayet yoksulluktur. Her ne olursa olsun sağlık, iş,
ilişkiler ya da para, bu tüm hayatınızın altın kurallarıdır. Şuanda fazla olmadığını düşündüğünüz elinizdeki paraya minnettar olmayı başarabilirseniz, para mıknatısı olabilirsiniz. Tam tersini yapar ve para konusunda sürekli şikayet ederseniz, kendinizi yokluk bilincinden çıkaramazsınız. Sahip olduklarınızı çoğaltma gücünün bu kadar kolay olduğunu farkettiğinizde hayatınızda başkalarına mucize gibi gelen şeyler olduğunu ve tüm bunların, her daim açık tuttuğunuz zihin kapınızdan ve şükretmekten kaynaklandığını biliyor olacaksınız.
Şükürler olsun ki şükretmeyi biliyorum.
Leave a comment