Evrendeki çekim yasası şöyle der: her şey benzer olanı kendisine çeker, evrende hiç bir karşılaşma tesadüf değildir. Tesadüf diye düşündüğümüz aslında çekim yasasından başka bir şey değildir. Bizim içsel enerjimiz, yaydığımız titreşimler, hayatımızı her gün yeniden yaratan kaynaktır. Bizler içimizde ne yaşarsak dışımıza da o yansır. Bu sebeple hayatımıza giren herkesin bizim için aynalık görevini üstlendiğini bilelim.
Carl Gustav Jung şöyle diyor,
Başkasında bizi rahatsız eden her şey, kendimizi tanımamızı sağlar. Öyleyse başka insanlarda görüp de, bizde rahatsızlık uyandıran her neyse, bilinçdışımızın derinliklerinde bize ait olan, ancak hiç bir zaman görmek istemediğimiz tarafımızdır. Herhangi birinin bir özelliği sana itici geliyorsa, öfkelendiriyor, kızdırıyor ya da üzüyorsa; burada farketmen gereken yaşadığın bu olayın sana sahne olduğu ve karşındaki kişinin de içindeki korkularını yansıtan bir ayna olduğunu bilmeni isterim. Başkalarının karakterini değerlendirirken bencil, sahtekar, yalancı gibi ifadeler kullanıp, negatif sınıflandırma yaptığın herkes çekim yasasına göre, sana aynalık etmek için oradadır. Sen farkındalık kazandıkça, içindeki ilahi sevgi güçlenecek ve içsel enerjin ilahi amaca hizmet etmek için çalışacaktır.
Peki hiç düşündünüz mü niçin ayna etkisi bizim için bu kadar önemlidir? İnsan ruhunun derinliklerinde iyiliği ve yapıcı olmayı barındırdığı gibi, kötülüğü ve acizliği de barındırır. Peki sen içindeki ilkel ve olumsuz duygularla yüzleşip, onları yönetecek kadar ruhsal olgunluğa erişebildin mi? Başkalarında gördüğün negatif durumlar karşısında, öfkelenip nefret hissediyor musun? Cevabın evetse, başkalarında öfkelendiğinde şey, genellikle bastırdığın ve başkalarına yansıtmak zorunda kaldığın,
kendi ilkel benlik parçalarındır. Başkalarına öfkelenmek, nefret etmek, kin duymak daha kolayımıza gelir. Çünkü en çok korktuğumuz şey, tüm bu duyguları yine bir gün kendinize karşı hissediyor olarak bulmaktır.
Başkasında gördüğün negatif durumları kabul ettiğinde, onlara karşı kin ve nefret yerine koşulsuz sevgi hissettiğinde; kendi karanlık yönlerinle de yüzleşmiş, kendini kabullenmiş ve ruhsal olarak olgunlaşmış bir birey olmuşsundur. Nefret ettiğim ve sana rahatsızlık hissettiren insanları iyi incele. Tarafsızca bunu başarabildiğinde, her insanın sana tutulan bir ruh aynası olduğunu, ruhun derinliklerine dair bir çok şey görebilirsin. Kendine dair bir çok ipucu kazanabilirsin.
Sonsuz Sevgiyle..
Yonca Malak
Leave a comment